Madrid Sistemi Marka Başvuruları

Madrid Sistemi: Uluslararası Marka Tescili için Küresel Bir Çözüm

Uluslararası ticaretin hızla büyüdüğü günümüzde, şirketler markalarını birden fazla ülkede koruma altına almanın yollarını aramaktadır. Bu noktada, Madrid Sistemi, firmalara dünya genelinde marka tescili yapma imkanı sağlayan etkili bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından yönetilen Madrid Sistemi, marka tescili için merkezi bir başvuru ve yönetim süreci sunarak firmalara büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu makalede, Madrid Sistemi’nin nasıl çalıştığını, avantajlarını ve süreçte dikkat edilmesi gereken hususları ele alacağız.

Madrid Sistemi Nedir?

Madrid Sistemi, marka sahiplerine tek bir başvuru yaparak birden fazla ülkede marka tescili sağlama imkanı sunan uluslararası bir sistemdir. Bu sistem, 1891 yılında yürürlüğe giren Madrid Anlaşması ve 1989 yılında oluşturulan Madrid Protokolü ile düzenlenmektedir. Bu iki anlaşma, birlikte Madrid Sistemini oluşturur. Sistem, başvuru sahiplerine Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) aracılığıyla tek bir merkezden birden fazla ülkede marka tescili yapma olanağı sağlar.

Madrid Sistemi Nasıl Çalışır?

Madrid Sistemi, marka sahiplerine, kendi ülkelerindeki ulusal marka ofisine başvurarak uluslararası marka tescili yapma imkanı sunar. Bu sistem aracılığıyla başvuru sahipleri, WIPO’ya bir uluslararası başvuru yapar ve bu başvuru, üye ülkelerde tescil edilmek üzere yönlendirilir. Madrid Sistemi'nin işleyişi aşağıdaki adımlarla özetlenebilir:

1. Öncelikle Ulusal veya Bölgesel Başvuru

Madrid Sistemi’ne başvurabilmek için, marka sahibinin öncelikle kendi ülkesinde veya bölgesinde bir marka başvurusu yapmış veya tescil ettirmiş olması gerekir. Türkiye’de bu başvuru, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) üzerinden yapılır. Bu başvuruya “temel başvuru” denir ve uluslararası başvuru için temel teşkil eder.

2. WIPO’ya Uluslararası Başvuru

Ulusal başvuru yapıldıktan sonra, marka sahibi WIPO’ya uluslararası başvuruda bulunabilir. Bu başvuru, markanın korunmasının istendiği ülkeleri içerir ve WIPO tarafından merkezi olarak yönetilir. Başvuru, WIPO’nun resmi dili olan İngilizce, Fransızca veya İspanyolca dillerinde yapılabilir.

3. WIPO İncelemesi ve Bildirimi

WIPO, başvuruyu aldıktan sonra, başvurunun şekil şartlarına uygun olup olmadığını kontrol eder. Başvuru şekil açısından uygun bulunduğunda, WIPO bu başvuruyu uluslararası sicile kaydeder ve başvuru yapılan ülkelerin marka ofislerine iletir.

4. Ulusal İnceleme Süreci

Başvuru yapılan ülkeler, kendi iç marka tescil süreçlerine göre başvuruyu inceler. Her ülke, kendi marka yasalarına göre başvuruyu kabul edebilir veya reddedebilir. Bu süreç, ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. Örneğin, bazı ülkelerde inceleme süresi 12-18 ay sürebilir.

5. Markanın Tescil Edilmesi

Başvuru yapılan ülkelerden herhangi bir itiraz veya ret gelmezse, marka bu ülkelerde tescil edilir ve başvuru sahibi uluslararası marka korumasına sahip olur.

Madrid Sistemi’nin Avantajları

Madrid Sistemi, marka sahiplerine birçok önemli avantaj sağlar:

1. Tek Başvuru ile Çoklu Ülke Tescili

Madrid Sistemi sayesinde, tek bir başvuru yaparak 130’dan fazla ülkede marka tescili yapılabilir. Bu, her ülke için ayrı başvuru ve takip süreçleriyle uğraşmayı ortadan kaldırarak büyük bir zaman ve maliyet tasarrufu sağlar.

2. Kolay Yönetim

Madrid Sistemi ile tescil edilen markalar, merkezi bir sistem üzerinden yönetilebilir. Markanın yenilenmesi, devredilmesi veya değişikliklerin yapılması gibi işlemler, tek bir başvuru ile tüm üye ülkelerde geçerli olacak şekilde düzenlenebilir.

3. Maliyet Tasarrufu

Madrid Sistemi, her ülkede ayrı başvuru yapmak yerine, tek bir başvuru ve ücret ödeme imkanı sunar. Bu da, global markaların tescil maliyetlerini önemli ölçüde azaltır.

4. Uluslararası Marka Koruması

Madrid Sistemi, markaların uluslararası alanda kötüye kullanımına karşı güçlü bir koruma sağlar. Marka sahipleri, sistem sayesinde birçok ülkede markalarının yasal olarak korunduğundan emin olabilirler.

Madrid Sistemi Kapsamındaki Ülkeler

Madrid Sistemi, 2024 itibarıyla 130’dan fazla ülkeyi kapsamaktadır. Bu ülkeler arasında ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Çin, Japonya, Rusya, Avustralya ve Kanada gibi önemli ticaret bölgeleri de yer almaktadır. Türkiye de Madrid Protokolü’ne 1999 yılında katılmış ve bu sayede Türk markalarının uluslararası alanda korunmasına imkan sağlamıştır.

Madrid Sistemi ve Türk Patent ve Marka Kurumu İlişkisi

Türkiye’de faaliyet gösteren bir marka sahibi, uluslararası marka tescili için öncelikle Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurmalıdır. Bu başvurudan sonra Madrid Sistemi aracılığıyla uluslararası tescil başvurusu yapılabilir. Türk Patent ve Marka Kurumu, uluslararası başvurunun WIPO’ya iletilmesinde aracı kurum olarak görev yapar. Ayrıca, Türkiye’ye yapılan yabancı marka başvuruları da bu kurum tarafından incelenir ve tescil edilir.

Madrid Sistemi Ücretleri

Madrid Sistemi’nin sağladığı önemli avantajlardan biri de maliyetlerin şeffaf bir şekilde belirlenmesidir. Başvuru sahipleri, başvurulan ülke sayısına, markanın sınıf sayısına ve markanın türüne göre değişen bir ücret yapısı ile karşılaşır. WIPO, başvurunun yapılacağı ülkelere ve markanın özelliklerine göre belirli bir temel ücret talep eder. Ayrıca, her ülkenin kendi belirlediği ek ücretler de olabilir.

Madrid Sistemi’nin Zorlukları ve Sınırlamaları

Her ne kadar Madrid Sistemi uluslararası marka tescili için büyük avantajlar sunsa da, bazı sınırlamaları da bulunmaktadır:

  • Kapsamlı İnceleme Süreci: Her ülkenin marka ofisi, başvuruyu kendi yasalarına göre inceleyeceğinden, bazı ülkelerde başvuru süreçleri uzun ve karmaşık olabilir.
  • Marka Kullanım Zorunluluğu: Birçok ülkede tescil edilen markanın korunabilmesi için markanın bu ülkelerde kullanılıyor olması gerekir. Kullanılmayan markalar, iptal riskiyle karşı karşıya kalabilir.
  • Temel Başvurunun Etkisi: Uluslararası başvuru, temel başvuruya bağlıdır. Eğer temel başvuru reddedilir veya iptal edilirse, uluslararası başvuru da olumsuz etkilenebilir.

 

Madrid Sistemi, markalarını birden fazla ülkede koruma altına almak isteyen işletmeler için etkili ve maliyet açısından avantajlı bir çözüm sunar. Tek bir başvuru ile çok sayıda ülkede marka tescili yapılabilmesi, bu sistemi uluslararası ticaret yapan firmalar için cazip hale getirir. Ancak, süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar ve her ülkenin marka tescil yasalarına uygun hareket edilmesi önemlidir. Profesyonel bir danışmanlık hizmeti almak, başvurunun başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlamak açısından faydalı olabilir.



Belgeye mi ihtiyacınız var? Danışmanımızla ücretsiz görüşün