Yurtdışı Marka Tescili

Yurtdışı Marka Tescil Süreçleri: WIPO Başvuruları ve Türk Patent ve Marka Kurumu İlişkisi

Markalar, bir işletmenin kimliğini oluşturan en değerli varlıklardan biridir. Küreselleşen ticaret dünyasında, markaların yalnızca yerel pazarlarda değil, uluslararası alanda da korunması büyük bir önem taşır. Bu noktada, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) aracılığıyla yapılan uluslararası marka tescilleri, firmalara dünya çapında marka koruması sağlamanın en etkili yollarından biridir. Türkiye’de ise yurtdışı marka tescili süreçleri, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) ile WIPO arasında güçlü bir iş birliği içerisinde yürütülmektedir.

WIPO Nedir ve Marka Tescilindeki Rolü Nasıldır?

WIPO (World Intellectual Property Organization), dünya genelinde fikri mülkiyet haklarının korunması amacıyla kurulan ve 193 üye ülkenin yer aldığı uluslararası bir organizasyondur. Merkezi İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunan WIPO, patent, marka, tasarım ve telif hakları gibi çeşitli fikri mülkiyet unsurlarının uluslararası düzeyde korunmasını sağlayan anlaşmalar çerçevesinde hizmet verir.

Marka tescili açısından WIPO’nun sunduğu en önemli sistem Madrid Sistemi’dir. Bu sistem, tek bir başvuru ile birden fazla ülkede marka tescili yapılmasını mümkün kılar. Madrid Protokolü ve Madrid Anlaşması kapsamında çalışan bu sistem sayesinde, işletmeler küresel marka tescil süreçlerini daha hızlı ve maliyet etkin bir şekilde gerçekleştirebilirler.

WIPO ile Uluslararası Marka Tescil Süreci

WIPO aracılığıyla uluslararası marka tescili süreci, belirli aşamalarla yürütülmektedir. Bu süreç, Madrid Sistemi'ne üye ülkelerde marka koruması talep eden işletmelere büyük kolaylık sağlar. Aşağıda WIPO üzerinden uluslararası marka tescil süreci detaylandırılmaktadır:

1. Yerel Marka Tescili

Uluslararası marka başvurusunun ilk adımı, markanın yerel bir tescili ya da başvurusu olmasıdır. Türkiye’deki firmalar için bu aşama, markanın TÜRKPATENT üzerinden tescil edilmesini ya da başvuru yapılmasını içerir. Yani, bir marka sahibi WIPO’ya başvurmadan önce, markasının Türkiye'de tescil edilmiş veya başvuru aşamasında olması gerekmektedir.

2. WIPO Başvurusu

Yerel marka tescilinden sonra, TÜRKPATENT aracılığıyla WIPO’ya uluslararası marka başvurusu yapılabilir. Başvuru sırasında, Madrid Protokolü çerçevesinde markanın korunmasını istediğiniz ülkeler belirtilir. WIPO’ya yapılan başvuru tek bir form ve ücret sistemi üzerinden yürütülür. Bu sayede, her bir ülkeye ayrı ayrı başvuru yapma zahmeti ortadan kalkar.

3. WIPO İncelemesi ve Yayımlama

WIPO, başvuru yapıldıktan sonra belirli bir inceleme süreci başlatır. Bu inceleme, başvurunun eksiksiz olup olmadığını ve gerekli belgelerin sağlanıp sağlanmadığını kontrol etmeye yönelik bir aşamadır. Başvuruda herhangi bir sorun bulunmazsa, marka WIPO tarafından yayımlanır ve başvuru yapılan ülkelere bildirilir.

4. Ulusal Ofislerin İncelemesi

WIPO başvurusu yayımlandıktan sonra, başvurulan her ülkenin marka tescil ofisi (örn. Avrupa Birliği için EUIPO, Amerika Birleşik Devletleri için USPTO gibi) başvuruyu kendi ulusal kanunlarına göre incelemeye alır. Bu inceleme sonucunda markanın tesciline uygun olup olmadığına karar verirler. Her ülkenin ofisi kendi kararını verir; bu nedenle bazı ülkeler markayı tescil ederken, bazı ülkeler itiraz edebilir ya da reddedebilir.

5. Tescil ve Koruma

Başvurulan ülkelerden onay alındığında, marka tescil edilmiş olur ve belirtilen ülkelerde marka koruması başlar. Uluslararası marka tescili, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren 10 yıl boyunca geçerli olur. Bu süre sonunda yenileme yapılabilir.

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) ile WIPO İlişkisi

TÜRKPATENT, Türkiye’de marka, patent ve tasarım tescil süreçlerini yürüten resmi kuruluştur. Aynı zamanda, uluslararası marka başvurularında da Türk firmalarının WIPO ile olan ilişkisini yöneten aracı kurumdur. Türkiye, Madrid Protokolü’ne 1999 yılında katılmıştır ve o tarihten bu yana Türk firmalarının WIPO aracılığıyla uluslararası marka başvuruları yapabilmesi mümkündür.

1. Başvuru Yetkilisi

TÜRKPATENT, Türkiye'den WIPO’ya yapılan uluslararası marka başvurularının ilk adımını yürütür. Firmalar, marka başvurusunu TÜRKPATENT aracılığıyla yapar ve TÜRKPATENT, bu başvuruyu WIPO’ya iletir. Yerel tescil ya da başvuru olmadan WIPO'ya doğrudan başvuru yapılamaz, dolayısıyla TÜRKPATENT bu süreçte önemli bir rol oynar.

2. Belgelendirme ve İnceleme

TÜRKPATENT, başvuru sahiplerinin yerel marka tescil sürecindeki belgelerini WIPO’ya gönderir ve başvurunun doğru şekilde yapılmasını sağlar. Ayrıca, markanın Türkiye’deki hukuki geçerliliğini kontrol eder ve uluslararası başvuruların TÜRKPATENT aracılığıyla sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur.

3. Uluslararası Başvuruların Türkiye’deki İşleyişi

Diğer ülkelerden WIPO aracılığıyla yapılan uluslararası marka başvuruları da Türkiye’ye bildirildiğinde TÜRKPATENT tarafından incelenir. Bu başvurular, Türkiye’deki marka tescil yasalarına uygun olup olmadığı açısından değerlendirilir. TÜRKPATENT, başvuruya itiraz edebilir ya da onay verebilir.

WIPO Başvurularının Avantajları

WIPO aracılığıyla yapılan uluslararası marka başvuruları, firmalara birçok avantaj sunar:

  • Tek Başvuru: Birden fazla ülke için tek bir başvuru yapmak, zaman ve maliyet açısından büyük kolaylık sağlar.
  • Daha Az Bürokrasi: WIPO, karmaşık uluslararası marka tescil süreçlerini basitleştirir. Ülkeler arası farklı başvuru süreçleri yerine tek bir form ve ödeme ile işlem yapılabilir.
  • Geniş Kapsamlı Koruma: WIPO aracılığıyla dünya genelinde 100’den fazla ülkede marka tescili yapmak mümkündür. Bu da firmanın küresel pazarlarda daha geniş bir koruma elde etmesini sağlar.

 

WIPO ve TÜRKPATENT arasındaki iş birliği, Türk firmalarının uluslararası pazarlarda marka koruması sağlaması açısından önemli bir kolaylık sunmaktadır. WIPO’nun Madrid Sistemi aracılığıyla, Türk firmaları tek bir başvuru ile birden fazla ülkede marka tescili yaparak küresel pazarda rekabet avantajı elde edebilirler. TÜRKPATENT, bu sürecin sorunsuz bir şekilde ilerlemesi ve uluslararası marka başvurularının doğru bir şekilde yönetilmesinde kritik bir role sahiptir.



Belgeye mi ihtiyacınız var? Danışmanımızla ücretsiz görüşün


Yurtdışında marka tescili için öncelikle hedef ülkedeki fikri mülkiyet ofisine başvuru yapılması gerekir. Alternatif olarak, Madrid Protokolü aracılığıyla birden fazla ülkede tek bir başvuru ile marka tescili yapılabilir. Başvurular genellikle çevrimiçi sistemler üzerinden gerçekleştirilir.

Madrid Protokolü, bir marka sahibi için, belirli ülkelerde marka tescili için tek bir başvuru yapma imkanı sunan uluslararası bir anlaşmadır. Bu sistemle, bir başvuru ile birden fazla Madrid üyesi ülkede marka koruması sağlanabilir.

Yurtdışı marka tescili, işletmelere uluslararası pazarda marka koruması sağlar. Bu sayede, marka ihlallerine karşı yasal koruma, itibarın korunması ve pazar rekabetinde avantaj elde edilir.

Gerekli belgeler, başvurulan ülkeye göre değişebilir. Genellikle, marka sahibi bilgileri, marka örneği, başvuru formu ve varsa önceden tescilli markalara dair belgeler istenir.

Yurtdışı marka tescil süresi, başvurulan ülkeye ve inceleme süreçlerine bağlı olarak değişir. Genellikle, 6 ay ile 18 ay arasında değişen bir süre zarfında sonuçlanır.

Yurtdışı marka tescil maliyetleri, başvurulan ülkelere, başvuru türüne (bireysel başvuru veya Madrid Protokolü aracılığıyla başvuru) ve diğer faktörlere göre değişiklik gösterir. Başlangıç maliyetleri genellikle birkaç yüz dolardan başlayabilir.

Evet, tescilli bir markanız varsa, yurtdışında marka tescili yaptırarak bu markayı koruma altına alabilirsiniz. Ancak, her ülkede marka tescilinin ayrı ayrı yapılması gereklidir.

Yurtdışında marka tescili sürecinde bir fikri mülkiyet avukatı veya uzmanı ile çalışmak önerilir. Uzmanlar, başvuru sürecinde karşılaşılabilecek zorlukları aşmanıza ve uygun belgeleri hazırlamanıza yardımcı olabilir.

Başvuru yapmanız gereken ülkeler, hedef pazarlarınıza bağlıdır. Marka tescili yaptırmayı düşündüğünüz ülkeler, ürün veya hizmetlerinizi satmayı planladığınız pazarlara göre belirlenmelidir.

Eğer marka başvurunuza itiraz edilirse, ilgili ülkede belirlenen itiraz süreci devreye girer. İtirazın gerekçeleri incelenir ve taraflar arasında savunmalar yapılır. İtiraz süreci, her ülkenin yasalarına göre değişiklik gösterir.